Biyoterorizm
‘Araba sürmem, çocuk istemem, ailenle görüşmem’
Adem
Kaçınılmaz
Bu kaçınılmaz dostum, durumun demek istiyorum. Atalarına benziyor musun, düşün bakalım. En son ne zaman geyik avladın. Peki kimler çıplak ayakla bozkırda koştu. Görünen o ki kimse. Nereye doğru gittiğimizi söyleyeyim. Yavaş yavaş mekanikleşiyoruz. Öyle tatlı devam ediyor ki süreç, anlayamıyorsun olanları. Bir de bakmışın artık başın kendi ekseninde dönüyor mekanik paletlerle, kolun istediğin kadar uzuyor metal katkılarla. Bir de buna kimyasal takılar eklendi mi. Dur o zaman, oku son yazılanları. Neler geldi onun başına.
Olanlar
Ritmik adımlar ile dumana yaklaşıyoruz. Demir kafes içinde taşınıyorum. Şehre yaklaştıkça burnuma garip kokular gelmeye başlıyor. Pas, kükürt, çinko gibi bir şey. Dev kapılar yavaş yavaş açılıyor. İki hareket eden ve anlamadığım dilde konuşan metal, insan, robot karışımı insan görünümlüler kapıyı açıyor, bunların MEtalEt olduğunu anlıyorum. Şehrin hemen hemen her tarafı sanayiden oluşuyor. Çevrede başıboş koşan kedi-köpeklerin bile mekanik ekleri var. Belli ki fabrikalara metal taşıyorlar. Giderek yapılar büyüyor ve dev metal yıkıntılara ulaşıyoruz. Kafesim yere indiriliyor. Bir anda altımdaki zemin kayboluyor ve yerin altına kayıyorum. Tüpün içinden çıkan minik enjektörler ile vücuduma maddeler şırınga ediliyor. Etrafımdaki ışıklar birbiri içinde kayboluyor ve renkten renge girmeye başlıyor. Mavinin farklı tonları, sarı ve yeşil. Düşme hiç bitmeyecekmiş gibi devam ediyor. Yüzümün ve gövdemin yavaş yavaş soğuduğunu hissediyorum, son olarak da bacaklarımın. Düşme bitiyor ve sessizlik içinde kalıyorum. Karanlık yavaş yavaş aydınlanıyor ve etrafımı saran MEtalEtleri görüyorum.
– M: Birliğimiz içindeki önemini anlamanı istiyoruz. Sen ilk özelleştirilmiş MEtalEtsin, sen T-MEtalEtsin. Bunun anlamı artık daha güçlü olduğumuz. Sadece soğuk metaller ile değil, kimyasallar da kullanılarak içindeki son insan kalıntıları yok edildi. Bir anlamda ilk olan sen, aslında bizim son temsilcimiz oldun. En az insan, en çok metal.
– T: Neden ben peki, aydınlatılmış onam yok, insan hakları yok, bu ne cürret.
– M: Bırak şimdi bunları. Belki şimdi anlamıyorsun ama gücünü hissettiğin zaman bizim yanımızda olacaksın. Götürün T-MEtalEt’i, savaşları için dinlensin.
Kimyasallar
- Siyanid: Yangın yerlerindeki dumanın içinde gizli gizli tüter. Mesela hidrojen siyanid. Buhar halinde kalmayı sever ve sadece bu nedenle tercih sebebidir. Çalıştığınız kapalı alanlarda bile kendiliğinden oluşur, gündelik hayatta zarar verir. Mitokondirilere bağlanır, vücudu hücre hücre öldürür. Bu duruma tıpta asiyonotik hipoksi denilir. Santral sinir sistemi ve kalp en çok etkilenenler. Bilinç kaybı, disritmi, hipotansiyon ve mukozal irritasyon ile insan ne kadar yaşayabilir ki. Destek tedavi esastır. Oksijen, sıvı desteği, vazopressör ve epilepsi tedavisi. İnhale amil nitrit, intravenöz sodyum nitrit ve hidroksikobalamin bu tip hastalarda faydalıdır.
- Sinir Ajanları: Sarin dedik mi tüm kulaklar havaya. Sıvı formu sevdiğinden deri, giysi ve diğer cisimler ile rahatça sağa sola taşınır. Asetilkolinesteraz inhibisyonu olayın kökeninde yatar. Ortalığı boş bulan asetilkolin hükmünü tüm vücuda kanıtlamaya uğraşır ve hasta kendi salgıları içinde boğulur. DUMBELS: Diyare, ürinasyon, miyosiz, bradikardi, bronkore, bronkospazm, emezis, lakrimasyon, salivasyon, terleme. MTWHF: Midriyazis (ender), taşikardi, halsizlik, hipertansiyon, hiperglisemi ve fasikülasyon. Ventilasyon ve oksijenasyon zordur çünkü akciğer salgılarla dolmuş taşmıştır. Hastayı kurutmak esas olur. Sadece miyosiz varlığı atropin kullanımı için yeterli değil, kaldı ki atropin oküler anormallikler üzerine zaten etkin değil. Şöyle bir örnek verelim, hafif-orta zehirlenmelerde bile akciğerin kuruması için en az 10-20 mg atropine ihtiyaç var. Şimdi geldik pralidoksime. Zehirlenmenin olduğu ilk bir kaç saat içinde etkisini gösterir. Diazepam nöbet geçiren hastaya verilir ama kaynaklar profilakside mutlak önermekte, rutinde kullan demek bu. Kasa vermeyin çünkü ilaç kastan emilmeye dirençli, damara çalışın. DuoDote adlı cihaz bacağa saplanıyor. İçinde 2 mg atropin, 600 mg pralidoksim var, ne güzel.
- Akciğer Toksikler: Klorin, amonyak gazı, sülfür dioksit, nitrojen dioksit. Fosjen 1.Dünya Savaşı zehiri. Buhar tipleri, büyüklükleri yeterince küçükse, örneğin 2 mikron ise, alveolleri darmadağan ediyor. Daha büyükler ise büyük hava yollarını deviriyor. Kardiyojenik olmayan pulmoner ödem hastanın nefes almasını engelliyor. Bu ajanlar mukoza nemi ile buluşunca asit formu kazanıyor. İşte bu yeni form organa zarar nedeni. Tedavide kötü niyetli ortamdan kişiyi uzaklaştırma, kontaminasyona son verme, primer bakı, oksijen ve B-adrenerjik agonist var. Hastane öncesi tıpçılar zor hava yollarına hazır olsun çünkü karşılarına büyük ihtimalle ödemli bir larinks çıkacak.
- Veziküler Ajanlar: Hardal gazı, azotlu hardal ve levizit. Karşımıza yine 1.Dünya Savaşı çıkıyor, aynı zamanda 1980’deki Irak. Hardal gazı buharlar ile gelir, ortamda 1 haftadan fazla kalır. Hücre nekrozu yapar, gecikmiş reaksiyon potansiyeli barındırdığından kişi mutlu mutlu gazını arkadaşları ile paylaşır. Eritemli, ödemli veziküler döküntüler nemli deri alanlarında başlar ve tüm vücuda yayılır. Bronkokonstriksiyon, deri yanıkları, kemik iliği baskılanması beklenen diğerleri. Levizit şoku ne mi dersiniz. Üçüncü boşluğa öyle bir sıvı kaçar ki kişinin tansiyonu fena düşer. British anti-lewisite (BAL) işte bu reaksiyonları önlemek için yapıldı. Söylenene göre deri bulgularının oluşmasını da engelliyor.
Zehir
Güçlü devletler süper kahramanlar yarattı çünkü buna zorunlu idi. Giderek büyüyen dev kendi toplumuna mesajlar verdi. Biz yenilmeyiz, diğerleri yenilir. Hatta biz sadece kendimizi değil, kahramanlarımız ile dünyayı kurtarırız, hem de her filmde tekrarlarız bunu. Uzaya çıkarız, belki de hiç çıkmadı, bayrağımızı ay kumuna saplarız. Metal kahraman insanlığı kurtarır, kostümü amerikan bayrağı renklerinde. Dikkat edilmesi gereken nokta, kurguların giderek hayata bulaşması ve birbirinden farksız hale gelerek gerçek-sanal çizgisinin kaybolması. Bir anda anlarsın ve yapacak sadece tek şey kalır. O da korkularının yaratımlarına gelecekte itaat etmen gerektiği gerçeğidir.
Antidot
Kman NE, Nelson RN: Infectious Agents of Bioterrorism: A Rewiew for Emergency Physicians. Emerg Med Clin North Amer 26:517-547, 2008.
Dr Çağdaş Can, Merkezefendi Devlet Hastanesi, Acil Tıp, Manisa